Diş hekimliğinde ihtiyaclarin artmasıyla ve teknolojinin gelişmesiyle birlikte daha güzel gülüşler sağlanabilmektedir ve ortodontik tedaviler bunun büyük bir bölümünü oluşturmaktadır. Ortodontik tedavi kişiye, hem estetik hem de fonksiyonel olarak güzel bir gülüş kazandırmayı hedeflemektedir.
Hasta, hekimine ilk başvurduğu zaman radyografik, klinik olarak değerlendirmeleri yapılır, fotoğrafları çekilir, hastanın yaşı ve beklentileri de değerlendirmeye dahil
edilerek tedavi planı yapılır. Hastada erken yaşta iskeletsel problem tespit edilirse tedavi edilmesi kolaydır fakat 18-22 yaş sonrası iskeletsel bozukluklar cerrahi yöntemlerle
tedavi edilebilir. Bu sebeple çocuklara, erken yaşlarda rutin diş hekimi kontrolleri yaptırılması önerilir. Bazı özel durumlarda ise ortodontik tedaviye başlamak için büyüme ve gelişimin tamamlanmasını beklemek gerekir. Bu özel durumlar dışında ise standart ortodontik tedaviler uygulanır.
Çocuklarda ortodontik tedavi genelde estetik kaygıya yol açmaz fakat yetişkinler günlük yaşamlarında braketlerin görüntüsünden rahatsız olurlar. Bu sorunları gidermek adına
günümüzde, metal braketlerin yerini porselen, şeffaf braketler almıştır. Porselen braketler, metal braketlere göre daha kırılgan olup, az da olsa tedavi süresini uzatırlar.
Yine estetik kaygısı olan hastalar için dişlerin iç yüzeyine uygulanan braketler mevcuttur. Lingual braketleme dediğimiz bu sistemde ise hastanın tedaviye uygunluğu doktoru tarafından değerlendirilmelidir. Yumuşak doku yaralanması ve dilin alanının kısıtlanması gibi dezavantajları vardır.
Şimdilerde popüler olan diğer bir yöntem ise invisalign dediğimiz, hastadan ölçüler alınarak bilgisayar ortamında tasarlanan plaklar yardımıyla uygulanan yöntemdir. Bu teknikte doğru hasta seçimi ve seçilen hastanın kooperasyonu çok önemlidir aksi taktirde uygulama başarısız olur. En önemli avantajı ise ağızda belli olmamasıdır.
