Cevat Yıldız, 29 Mayıs 1987 tarihinde Girne’de doğdu. Öğrenim hayatına Kıbrıs’ta başlayıp, Girne Amerikan Üniversitesi Spor Yönetimi Spor Yüksek Okulu’nu bitirerek tamamladı. Spora ilk olarak amatör düzeyde futbol ve atletizme ilgi duyarak başladı. 14 ve 20 yaşları arasında profesyonel olarak judo yaptı. Daha sonra Balkan Şampiyonasına katılarak ülkesini Milli Takım düzeyinde temsil eden ilk Milli Sporcu oldu. 2008 yılında üniversite okul takımında yarı final maçında geçirmiş olduğu ağır diz sakatlığı sonucu bu sporu bırakmak zorunda kaldı. Askerliğini Özel Görev Kuvveti Komando Bölüğünde Çavuş olarak yapan Cevat Yıldız vücut geliştirmeye askerlik yıllarında merak saldı. Sonrasında ise bu ilgisi artık onun için bir amaç taşımaya başladı ve kendini gösterebileceği bir çok başarıya imza attı. İlk profesyonel yarışma heyecanını 2013 yılında Kıbrıs’ta yapılan Milli Takım seçmelerinde Atletik Fizikte Kıbrıs Şampiyonu olarak yaşadı. Bu başarının arkasından 2013’te Avrupa’da düzenlenen WBFF Avrupa Amatörler yarışmasına katılarak 50 kişi arasından Avrupa 3’üncüsü gelerek uluslararası alanda ilk derecesini almış oldu. Bu sporda profesyonelleşmek isteyen Cevat Yıldız, 2014 yılında Las Vegas’ta düzenlenen WBFF Dünya Şampiyonasına katılarak, Amatör kategorisinde 84 kişi içerisinden 3’üncü seçilerek profesyonel kart sahibi oldu. Bu dereceyi alan ilk Kıbrıslı Türk sporcu oldu. Bu durum profesyonel anlamda kendisini bu spora adamasına sebep oldu. 2015 yılında Milli Takım seçmelerine katılarak Kıbrıs Şampiyonu oldu. Kıbrıs Şampiyonluğundan iki ay sonra Cevat’ın hırslı ve kolay pes etmeyen özellikleri onu Avrupa’da Profesyonel Fitness Şampiyonası’na taşıdı ve yarışmada bir önceki yılın Avrupa Şampiyonunu geçerek Avrupa Şampiyonu oldu. Avrupa Şampiyonluğundan 13 gün sonra düzenlenen Almanya’da yapılan Nac Universe yarışmasına katılarak burada da Atletik Fizik Kategorisinde Kâinat 2’ncisi seçildi. Bu başarılarla birlikte Cevat Yıldız, sosyal medyada büyük ilgi toplamaya başlayarak spor severler tarafından tanınmaya, sevilmeye ve takip edilmeye başladı. Bu yorucu maratona bir süre ara verip dinlenmeyi seçen başarılı sporcu Cevat Yıldız, 26 Ağustos’ta düzenlenen WBFF Worlds yarışmasına katıldı. Bu yarışmada 28 ülke arasından Profesyonel Kategorisinde Dünya 3’üncüsü seçilerek ülkesine büyük bir onur yaşattı. Kıbrıs’ın Milli Sporcusu Cevat Yıldız, profesyonel fiziği ve sporcu kişiliğinin yanı sıra, sempatik ve mütevazi tavrıyla tüm dünyanın dikkatini çekerken, Kıbrıs halkının da taktirini ve beğenisini kazanmış, hayatını spora adamış başarılı bir sporcudur. Profesyonel bir eğitmen olarak sürdürdüğü WBFF Pro Fitness Model kariyeri mesleği haline gelmiş olan bu başarılı sporcu için spor ve sağlıklı beslenme bir yaşam şekli olmuş ve bu sporla ilgilenen herkese destek vermektedir.
D.Y: Londra’da yapılan WBFF tarafından düzenlenen Dünya Profesyonel Fitness Şampiyonasında Dünya üçüncülüğünü elde ettin. Öncelikle başarından dolayı seni tebrik ederim. Yarışmayı konuşacağız ama ilk olarak Bodybuilding ve Fitness sporuna nasıl başladın merak ediyorum. Hayatını değiştiren ve fitness da profesyonelleşmene sebep olan şeyler nelerdi bize biraz bunlardan bahseder misin?
C.Y: Öncelikle yarışma için Londra’ya kadar gelmeniz benim için büyük bir motivasyon oldu En Moda ekibine çok teşekkür etmek isterim. Vücut geliştirmeye nasıl başladığıma gelecek olursak, bu spora askerlik yıllarında merak saldım. Askerden sonra bu merakımı normal hayatımda da sürdürmeye başladım. Kayıt olduğum salonun sahibi Tarık hocamı bu spora başlama sebebim olarak görüyorum. Onun tek bir sözü “Sen bir gün bu sporda dünya şampiyonu olacaksın” demesi beni inanılmaz heyecanlandırdı ve onun bu sözüyle bu spora başladım. Tabi fiziksel görünüşümün insanlar tarafından da olumlu tepkiler alması, üzerine birde girdiğim yarışlardan başarılarla dönmem beni daha da çok profesyonel olmaya itti.
D.Y: Yaşamına tutkuyla giren Bodybuilding ve Fitness sporunu nasıl tanımlıyorsun? Sana neler öğretti?
C.Y: Bodybuilding benim her şeyim diye bilirim. Bu spora başladığımdan beri hayatımı inanılmaz disipline ettim. Eğer yarışmacı ve mücadeleci bir ruhunuz varsa güçlü bir irade ve vazgeçmeme duygusu resmen iliklerinize işliyor. Her zaman söylüyorum bu spor benim için sıradanlıktan farkındalığa geçiştir.
D.Y: Bugüne kadar spor hayatında bir çok başarıya imza attın. Başarının sırrı olduğunu düşündüğün karakteristik özelliklerinden hangileri seni diğerlerinden farklı kılıyor?
C.Y: Hiçbir zaman pes etmemek. Ve inatlaşmak.
D.Y: Rekabet senin için ne ifade ediyor?
C.Y: Benim için rekabet kendini her seferinde daha da ileriye götürmek ve geliştirmektir.
D.Y: Yarışlara zihinsel olarak nasıl hazırlanıyorsun? Motivasyonunu nasıl sağlıyorsun?
C.Y: Normalde korku insanlara negatif bir olguymuş gibi gösteriliyor. Ve bir şeyden korkarsanız zaten kafada kaybetmişsinizdir diyorlar. Bende bu tam tersi. Kaybetme korkusuyla yarışmalara hazırlanıyorum. Bu beni daha da iyi çalışmama, performansımı yüzde yüze çıkarmama yardımcı oluyor. Kısacası ben korkuyu olumlu bir duyguya dönüştürmeyi öğrendim.
D.Y: Çok ağır ve yoğun bir tempoda ağırlık çalışıyorsun bu süreçte hiç sakatlık yaşadın mı veya bunu önlemek için ne tür çalışmalar yapıyorsun?
C.Y: Çok şükür ağır bir sakatlık yaşamadım. Tabi ki ağırlıklarla yoğun çalıştığım için sakatlığa açık bir spor yapıyorum. Elbette bunun bilincinde olup önlemini alıyorum. Çevremden takip ettiğim kadarıyla kişiler genellikle eklem sakatlıkları yaşıyor. Bunu önlemek antrenman öncesi iyi ısınmaktan geçiyor. Kaslarınızı egzersiz yapmadan önce esnek hale getirip, daha risksiz kasılma ve gevşeme olanağı sağlayan hareketlerden başlamalısınız. Bunun için genelde 10 dakikalık sabit hızda bisiklete binmek yada 10 dakikalık yürüyüş yeterli olabilmekte. Ama benimde size bir önerim ağırlığa girmeden önce mutlaka 2 set düşük ağırlıkta, 2 set 20 tekrarlı bir ısınma payı kendinize sağlayın ve setlerinize başlayın. Böylelikle sakatlanmayı da önlemiş oluruz.
D.Y: Dünya üçüncülüğüne kadar uzanan bu zorlu süreci bir de senin bakış açınla dinleyebilir miyiz?
C.Y: Bu zorlu süreci ve yaşadıklarımı anlatmam çok uzun sürebilir ama kısaca şunu söylemeliyim benim için bu altı ay geçmişten aldığım dersleri başarıyla olumlu bir yönde ve gelişimim adına kullandığım, kendi sınırlarımı zorladığım, kendi kendimle mücadele ettiğim ve sonuçlarını da aldığım bir dönem oldu. 2015 teki Cevat’tan daha üstündüm bu da benim hayattaki en büyük amaçlarımdan biri. Her gün daha iyi olmak.
D.Y: WBFF Worlds yarışmasında sonuçlar neye göre belirleniyor? Bize biraz bu yarışmadan bahseder misin?
C.Y: Kendi kategorim için bahsedecek olursak (Fitness) fiziksel bütünlük, oran orantı, estetik bir görünüm, belli oran ve kg aralığımda kas kütlesine sahip olmak ve sahnede göstermiş olduğunuz performans ve varlık sonucu etkiliyor.
D.Y: WBFF Worlds yarışmasında oldukça güçlü rakiplerle yarıştın buna rağmen sende diğerleri için güçlü bir rakiptin. Üçüncülük beklediğin bir sonuç muydu üçüncü olduğunu öğrendiğin an neler hissettin? Finaldeki rakiplerin hakkında neler düşünüyorsun?
C.Y: Bu seviyede derece almak çok kolay bir şey değil. Ben bunu başardım. Yarışma hakkında açıkçası çok konuşmak istemiyorum. Çünkü konuştuğumda insanlar benim kendimi beğenmiş ve bahanelere sığınan biri gibi görmelerini istemiyorum. Ortada bir dünya üçüncülüğü var. Ve fotoğraflar. Takdiri izleyenlere bırakıyorum. Tabi ki herkese göre dünya üçüncülüğü büyük bir başarıdır. Bana soracak olursanız benim için başarı şampiyonluktur. Ve bunu başarana kadar vazgeçmeyeceğim.
D.Y: Peki bu sporu yaparken olumlu ya da olumsuz günlük yaşamına etkileri ne oluyor? Nelerden fedakarlık ediyorsun?
C.Y: Bu soru nokta atış oldu. Bu sporun olumlu yanları tabi ki çok fazla. Size kattığı artıları saymakla bitmez. Fitness bir kere bizlere sağlıklı bir yaşam sunar. Kaliteli hayat sürmenizi sağlar. Fitness yaparak sosyal hayatınızda gelişim sağlar. Tabi bu sosyalleşme yanlış anlaşılmasın alkollü ortamlar değil. Fitness sporunu uyguladığınızda vücudunuz şekillendikçe özgüveniniz artar. Kasların gücünü çoğaltmaktadır. Daha esnek ve dengede olursunuz. Böylelikle kendinize olan öz güveniniz artar. Tabi ki böylesine farklı bir vücuda sahip oluyorsanız bunun altında inanılmaz bir disiplin ve irade yatıyor. Bu da bizi bazı şeylerden uzak tutuyor. Mesela gece geç saatlere kadar dışarlarda eğlenmek alkol almak vb. bir çok aktivitelerden uzak duruyorsunuz. Şekerden fastfood yiyeceklerden uzak kalıyorsunuz. Bunlar tabi ki işin gerçek yüzü.ayrı tutulması ve öğün yerine geçmemesi gerekmektedir. Tabi ki bu ürünleri kullanmadan da güzel bir vücuda sahip olursunuz. Mesela bir birey alması gereken protein ve karbonhidrat miktarını gün içerisinde alırsa ve antrenman şiddetini bunlara göre ayarlarsa kesinlikle güzel bir vücuda sahip olur.
D.Y: Uluslararası organizasyonlarda ülkeni temsil etmek nasıl bir duygu?
C.Y: Muhteşem ve paha biçilemez bir duygu bu benim için. Tanıdığım tanımadığım bir çok insanla tek yürek olmak, bir ülkeyi temsil etmem bir bayrak altında tek bir güç olmak ve her bir başarının onlarında başarısının olacağını bilmek çok güzel bir duygu. Kendimi çok şanslı hissediyorum bu duyguyu tecrübe edebildiğim için.
D.Y: Peki bir sporcu uluslararası organizasyonlara katılma hakkını elde edene kadar nasıl süreçlerden geçiyor?
C.Y: Öncelikle K.K.T.C. de Halter Vücut Geliştirme Federasyonunun düzenlemiş olduğu Milli takım seçmelerine katılarak kendimizi gösteriyoruz. Orda başarılı olursak ülkemizi yurt dışında temsil etme hakkına sahip oluyoruz.
D.Y: Bugüne kadar katıldığın yarışlardan tecrübe ettiğin kadarıyla bir yarışçıyı şampiyonluğa taşıyan en önemli faktörlerin neler olduğunu düşünüyorsun?
C.Y: İnanmak, pes etmemek, güçlü bir irade ve disiplin, fedakarlık sizleri başarıya götürür.
D.Y: Ülkemizde vücut geliştiren sporcuların karşılaştıkları sıkıntılardan bahsedecek olursak neler söylemek istersin?
C.Y: Çok güzel bir soru. Sponsorluk maalesef. Yeteri kadar sporcuya önem verildiğini düşünmüyorum.
D.Y: Profesyonel bir eğitmen olarak Bodybuilding ve Fitness sporuna yeni başlayanlara verdiğin ilk öğüt ne oluyor?
C.Y: Vücut geliştirmeye başlayan kişilere önerim hemen kısa yoldan vücut yapmak için ilaçlara baş vurmasınlar. Kendilerine biraz zaman versinler. Kesinlikle çalışmanın meyvelerini alacaklardır.
D.Y: Birazda bu spor dalına yeni başlayacak olan okurlarımız adına bir kaç soru sormak istiyorum. Vücut geliştirmenin ileriki yıllarda bir dezavantajı var mı?
C.Y: Tam aksine vücut geliştirmeyle uğraşan normal bir birey spor yapmayan kişiye göre çok daha güçlü ve atletik olduğunu görmek mümkün. Kesinlikle dezavantaj kelimesine katılmıyorum.
D.Y: Peki karın kaslarını kısa sürede belirginleştirmek ve sıkılaştırmak isteyenlere verebileceğin ipuçların var mı?
C.Y: Karın kaslarınızın belirgin olmasını istiyorsanız kesinlikle yağ oranınızı %10 altına düşürmeniz gerekiyor. Buda demek oluyor ki çok sıkı bir cardio antrenman ve egzersizleri yapmanız gerekmekte. Tabi bununla birlikte sıkı bir diyet programı.
D.Y: Bodybuilding ve Fitness sporunda cardionun nasıl bir önemi var?
C.Y: Size çok net bir cevap vereyim. Cardio bana göre bu sporun her şeyi. Umarım yeterli olmuştur bu cevap :)
D.Y: Supplement / gıda takviyeleri hakkında neler düşünüyorsun? Vücut geliştirmede neden kimyasal ilaç kullanımına gerek duyuluyor? Vücut geliştirme kimyasal ilaçlar kullanılmadan diyetle ve sporla yapılamaz mı?
C.Y: Aslında supplementler tamamen gıda besin takviyesi olarak insanlara kolaylık olsun diye üretilmiştir. İlaçlardan
D.Y: Ve herkesin aklındaki temel soru nasıl fit kalınacağı? Bu işin reçetesi ne?
C.Y.: Kesinlikle bunu başarmak kolay değil. Ama imkansızda değil. Bu tamamen yaşam biçimi. Fit kalmak bir tercihtir. Tıpkı kilo almak gibi. Her şey kafada bitiyor. Beslenme bu sporun her şeyi tabi ki antrenmanda. İkisi doğru yapıldığında kesinlikle fit bir kişi oluyorsunuz.
D.Y: Spor dünyasına dair söylemek istediğin bir şey, vermek istediğin bir mesaj var mı?
C.Y: Sporun hangi dalıyla uğraşırsanız uğraşın sizlere önerim her zaman işinizi aşk ve tutkuyla yapın. Bunun içinde disiplin ve özveriyle çalışın. Nerde veya hangi ülkede yaşadığınızın bir önemi yok. Eğer başarılı olacaksanız inanın bana o sizi bulur.
D.Y: Bundan sonraki hedeflerin ve ilerisi için planların neler?
C.Y: Şuan aklımda ve hayalimde dünya şampiyonu olmak var. Bunun içinde hazırlıklara başladım.
D.Y: Bize ayırdığın zaman için çok teşekkür ederim. Okurlarımız sana ve derslerine nasıl ulaşabilirler?
C.Y: Asıl ben size çok teşekkür ederim. Çok güzel bir röpörtaj oldu. Bana ulaşmak isteyenler; Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.adresimden ulaşabilirler.
Röportaj: Di̇dem Yılmaz
