Bütün Ayrıntılarıyla WBFF PRO MUSCLE MODEL Meter Mevsimler'le Özel Röportaj

Bütün Ayrıntılarıyla WBFF PRO MUSCLE MODEL Meter Mevsimler'le Özel Röportaj

Bugün sizi Meter Mevsimler’le tanıştırmak istiyorum. Ülkemizin yetiştirdiği başarılı sporcu Meter Mevsimler altı yaşında spor serüvenine futbolla başladı. Onyedi yıl boyunca futbolda birçok başarıya imza atan Meter bir gün internette sörf yaparken Amerikalı Fitness sporcusu Nick Aguer’e rastlayarak şuanda profesyonel olarak sürdürdüğü Fitness ve Muscle Model kariyerine başlamaya karar verdi. İlk profesyonel yarışması olan 2010 Kuzey Kıbrıs Vücut Geliştirme Şampiyonası’nda Fitness Erkekler kategorisinde Kuzey Kıbrıs’ın ilk Fitness Şampiyonu oldu. Ve üç kere aynı yarışmada birinci gelerek KKTC’nin ilk Fitness birincisi ünvanına, ilk Fitness Milli Takım Sporcusu ünvanını da ekledi. 2015 Amatör Muscle Model’de birinci seçildi ve Pro Muscle Model olmaya hak kazandı. 2016 Dünya WBFF PRO Muscle Model yarışmasında Dünya altıncısı oldu. Yarışmaların yanı sıra tüm dünyada tanınan sporculardan biri haline gelen Meter aynı zamanda bu sporda profesyonelleşmek isteyenler için beslenme ve antrenman programlarında kendi tecrübelerini paylaştığı kişiye özel online uzaktan eğitim de vermektedir. Keyifli bir sohbette bize eşlik eden Meter’i biraz da kendinden dinleyelim.

5

•D.Y: Hayatını şekillendiren olaylardan biriyle başlamak istiyorum. Her şey sanıyorum Amerikalı fitness sporcusu Nick Aguer’i görmenle başlamış. Hayatını değiştiren ve fitnessta profesyonelleşmene teşvik eden bu karşılaşmayı bir de senden dinleyebilir miyiz?
M.M: Evet, aynen düşündüğünüz şekilde oldu, futbol oynadığım dönemlerde bir Cumartesi akşamı İnternette gezerken, bir sitede Nick Aquer adlı aktör aynı zamanda fitness sporcusunu görünceye kadar bu spora başlamayı düşünmemiştim, kendisine rastlayınca vücut anatomimizin benzediğini düşünerek bu spora başlamaya karar verdim. Pazartesi günü bir sene spor ve vücut geliştirmeyi beraber sürdürmeye karar verecek şekilde spora başladım. Sonrasında ilerleyen dönemlerde sadece bu spora yönelerek en doğru kararı verdiğimi düşünüyorum.

meter4

 


•D.Y: Sence bu sporu sevdiğin için mi başarılısın, yoksa başarılı olduğun için mi seviyorsun?
M.M: Bence her iki bakış açısı da doğru. Bu sporu sevmesem başarılı olamazdım, severek yapılmadan herhangi bir işte başarılı olmak söz konusu bile değil. Çünkü insan sadece sevdiği şeylerde kararlı olmayı başarıyor ve başarılı olmak için insan sevdiği işi bulmak zorunda ama diğer taraftan da bakabiliriz. Başarılı olduğum için bu spora tutku ile bağlandığım da tartışılmayacak kadar gerçek.


•D.Y: Bugüne kadar spor hayatında birçok başarıya imza attın peki başarının sırrı olduğunu düşündüğün karakteristik özelliklerinden hangileri seni diğerlerinden farklı kılıyor?
M.M: Kaybetmeyi kabul edememem desek doğru olur. Hırsım o kadar gözümü karartıyor ki bu çoğu zaman beni olumsuz da etkiliyor. İnsanların beni olmadığım bir kişilik gibi algılamasına neden oluyor ki bu hoş değil. Uzaktan kibirli, küstah, şımarık veya kendini beğenmiş biri gibi algılansam da kişisel olarak beni tanıyanlar çok iyi biliyorlar ki çok alçak gönüllü ve insanlara yardımcı olmayı seven bir karakterim var. Ama başarımın esas nedeni olarak ikinciliği başarı olarak görmememden geldiğini söylersek yanlış olmaz. Her zaman zirveyi hedeflerim ve zirvenin tek kişilik olduğunu düşünürüm. Tabii bu başarılara ilerlerken genetik olarak şanslı olduğumu da söylemek yanlış olmaz. Bunu da eklemek isterim ki vücut geliştirmede başarı tamamen sizin elinizde de değildir, çünkü görsel bir spor olduğundan sizi değerlendiren hakemler, kişiler ve fanların bu konudaki kişisel tercihlerine göre sizi algılayışları değişir. Ama sonuç olarak bütün bir resme bakarak ulaştığım ve bulunduğum yeri başarı sayabileceğimizi söylemek yanlış olmayacaktır.


•D.Y: Profesyonel bir hoca olarak fitness sporunu yapan kişilere antrenman ve beslenme konularında ne gibi ipuçları vermek istersin?
M.M: En önemli nokta insanın kendisini tanımayı başarabilmesidir. Spor severlere en krıtik noktanın insan genetik yapısının her insanda farklı olduğunu söyleyebilirim ve bu da kişilerin kendilerine farklı beslenme, çalışma ve gıda takviyeleri kullanmaları gerektirecek durumları ortaya çıkarır. Benim tavsiyelerimin arasında birinci öncelik kas-yağ oranlarına bağlı, kişisel olarak hayat tarzlarına uyarlanmış beslenme ve çalışma programlarını kendilerine uyarlamalarını sağlamalarıdır. Buna da kendi doğrularını bulana kadar deneme yanılma şeklinde araştırıcı olarak ulaşabilirler. Yanlış olduğuna inandıkları durumlar üzerinde profesyonel kişilerden kendi doğrularını bulmalarına yardımcı olmaları konusunda destek almaları önemlidir. Eğer kendi doğrularını bulmalarında benden destek almak isteyen arkadaşlar olursa, sosyal hesaplarım üzerinden kişisel e-mailim yoluyla bana ulaşabilirler, yardımcı olmaya çalışırım.

•D.Y: 17 yıl emek verdiğin futbolu bırakıp, hayallerinin peşinden gitmeyi seçip, fitness sporunu tercih ederek kolay kolay herkesin yapamayacağı bir karar aldın. Hayatının dönüm noktası olan bu tercihinden hiç pişmanlık duyduğun oldu mu?
M.M: Asla ve her gün bu kararım için Allah’a şükrediyorum. Dünya çapında bir sporda dünya çapında bir sporcu olabilmemi sağlayan bu kararım hayatıma bir anlam kattı. Şu an dünyada, bu spora yön veren, önde gelen sporcular tarafından kişisel anlamda tanınan bir sporcuyum, ülke ve yaşadığım yerden dolayı popüler anlamda onlardan uzak olabilirim ama sporcu olarak onlardan hiçbir eksiğim yok hatta birçoğundan fazlam bile var. Bu da benim her an onları yakalayabilecek bir potansiyelimin olduğunun kanıtı. Ayrıca son katıldığım FIBO fuarında bir çok firmanın dikkatini çekmeyi başardım ve yeniden gerek supplement gerek fitness giyim markaları ile iletişim halindeyim, güzel sonuçlar çıkacağına inanıyorum. Şimdi olmasa da bu bana her an olabileceğini gösteriyor ki bu da benim bu spora olan kararlılığımı arttırıyor.

meter9

•D.Y: Beslenmenden yaşam tarzına kadar tüm hayatını kontrol altında tutma istikrarını nasıl sağlayabiliyorsun? Hiçbir bahaneyi kabul etmeyen bu disiplinin, bu kararlılığın, enerjisi hiç bitmeyen bu azmin kaynağı nedir?
M.M: Bu spor benim sadece belli bir kitleye ulaşmamı sağlamadı. Hangi ülkede olursam olayım saygı görmemi sağlıyor. Nereden olduğumun, hangi dil ve ırktan olduğumun hiçbir önemi olmadan kişilerin ve insanların dikkatini çekmeyi başarıyorum, çünkü yaptığım iş ne bir sanat, ne de oyunculuk, bu görsel bir olay olduğu için farklı bir yerde olsanız da sizin farklı olduğunuz ve profesyonel bir işle uğraştığınızı insanlar anlayabiliyorlar. Türk bir sanatçı olsam dünyanın herhangi bir yerinde farklılık yaratamam çünkü insanlar sizin şarkılarınızı dinlemeyebilir ve sizi tanımamaları mümkün ama vücut geliştirmede ileri bir seviyede sporcu iseniz, sizi tanımasalar da onların dikkatini çekebilecek bir şeylere sahip olduğunuz için size saygı göstermeleri kaçınılmazdır. Bu olayın sizi bu spora bağlayan en büyük motivasyon kaynağı olduğunu söyleyebilirim. İki tarafı da yaşadım vücut yapmış halim ve yapmamış halim, inanın ve kime isterseniz sorun eğer vücut olarak bir yere ulaştıysanız eskiye dönüp onsuz yaşamak imkansızdır...

•D.Y: Ciddi bir motivasyon ve azim gerektiren bu sporda seni en çok motive eden bir motton var mı?
M.M: Kısaca, yaşamak için spor yapanlardan değil, spor yapmak için yaşayanlardanım, bu en doğru motto olabilir benim için :)

•D.Y: Gördüğüm kadarıyla hayatında spor liste başı peki ya hayatında henüz olmayan ama spora bile tercih edebileceğin olmasını istediğin bir şey var mı?
M.M: Hayır, spor benim için her şeydir. Fakat şunu da belirtmekte fayda var ailem ve ilerde kuracağım ailenin sporumdan önemsiz olduğu anlaşılmamalı. Yalnız şu da bilinmelidir ki vücut geliştirme ruhumu rahatlatan, beni mutlu eden, hayatıma bir anlam katan bir araç. Kaldı ki iki hafta düzenli spor yapmamak vücudumda olumsuz hormon değişiklikleri yaratarak beni depresif olacak şekilde etkiliyor. Muhtemelen bu sporun benim hormonlarımın düzgün çalışmasını sağladığını söyleyebilirim.

•D.Y: Vücut olarak güçlüsün, ruhsal yapı olarak da aynı sağlamlığa sahip misin yoksa hayatta karşılaştığın zorluklarda daha kırılgan, hassas bir yapıya mı sahipsin?
M.M: Vücut olarak çok güçlüyüm ama yapı olarak bir erkeğin olmaması gerektiği kadar duygusal bir yapım var. Bu da ruhsal olarak çoğu zaman beni olumsuz etkiliyor. Olumsuz olaylarda güçlü kalabilmeyi başaramadığım gerçeğini kabul ediyorum. Ama takıntı yapmadan olayın şiddetine bağlı olarak olaylardan erken uzaklaşmaya çalışıyorum. Üzülüp kırılıp, olaylardan çok etkilenmiş olsam da böyle anlarda yapmış olduğum sporun beni tekrardan kendime getirecek meditasyonu bana vermesi belki de bu sporun benim hayatımdaki yerini ayrıca önemli kılıyor.

meterrr

•D.Y: İlk bakışta sempatik ve doğal oluşun dikkati çekiyor. Kişiliğinle ilgili kimsenin tahmin edemeyeceği özelliklerinden bir kaçını bizimle paylaşır mısın? Mesela sadece seni gerçekten tanıyanlara sakladığın yönlerinden bahseder misin biraz?
M.M: Çok güzel soru teşekkür ederim. Aslında bu soru hakkında daha önceki sorulardan birinde ipucu verdim ama yeniden söylemem gerekirse tip olarak, görünüş olarak aşırı havalı geliyorum insanlara, kimliğim aslında çok karmaşık gelebiliyor, ön yargı üzerime çok hakim, bunun nedenlerinden biri sosyal medyanın kimliğim konusunu çok olumsuz etkiliyor olması. Ama beni gerçekten tanıyanlar ne kadar sıcakkanlı, güler yüzlü ve samimi olduğumu, insanlara yardımcı olup insanları güldürmeyi başarabilen biri olduğumu bileceklerdir. Sosyal medyadaki Meter ile dışarda beni tanıyanlarınki arasında uçurumlar kadar fark olduğunu söylemek mümkündür, bunu beni ilk defa sosyal medyada tanıyan inanların daha sonra gerçek hayatta tanıdıktan sonra verdikleri tepkilerden de anlamak zor değil. Beni hem daha sıcak, hem daha güler yüzlü, hem daha sevimli, enerjisi yüksek, pozitif biri olarak tanımlıyorlar ki bu da beni oldukça sevindiriyor.

•D.Y: Sosyal medyada yüksek bir takipçi kitlesine sahipsin ve oldukça aktif bir şekilde paylaşımda bulunuyorsun. Tüm bu paylaşımlarını takipçilerine yönelik mi yapıyorsun yoksa bunların hepsinin altında aslında beğenilme isteğimi yatıyor? Takipçilerinin seni takip etme sebebinin ne olduğunu düşünüyorsun?
M.M: Aslında çok iyi bir fiziğe sahip olsam da, bu fiziğe nasıl ulaştığım konusunda insanlar benden spor hakkında paylaşımlar bekliyor, kitlemin daha da hızlı büyümesini sağlayacak şey de bu. Şuan yaptığım kendi fiziğimi insanlarla paylaşıp onların bana özenmesini sağlayarak motivasyonlarını artırmak olsa da, birçoğu da sadece kendimi paylaşıp, spor hakkındaki bilgi ve tecrübelerim ayrıca idmanlarım hakkında paylaşımlar yapmamı istiyor ki haklılar bu konuda. Youtube’a dönme gibi girişimlerim olacak vblog tarzında paylaşımları artırarak insanlara spor hakkında yardımcı olacak paylaşımları artıracak çalışmalara yönelik girişimler peşinde olacağımı buradan takipçilerimle paylaşmak isterim. Bunun çalışması için gerekli ekipmanları hazırlayınca bunu başlatacağım.

METER5

•D.Y: Sosyal medyadaki paylaşımlarından anladığım kadarıyla özellikle karın kasların bir hayli değerli. Peki ya bir sabah uyandığında karın kaslarının olmadığını görseydin ne yapardın? :)
M.M: :)) Karın kasım vücudumda en şanslı olduğum yerlerden biri ve dünyada sadece karın kasına göre bir liste yapılacak olsa eminim iyi bir sonuçla listede yer bulurdum :) Bunu bildiğim için ben de o bölgemi ön plana çıkaracak paylaşımları arttırıyorum ayrıca karın bu sporda en dikkat çeken bölgelerin başında geliyor desek yanlış olmaz. Eğer karın kasım olmasaydı muhtemelen bu spora devam etmek için başlıca nedenlerimden birini kaybetmiş olabilirdim :)

•D.Y: Yeni biriyle tanıştığında ilk neye dikkat edersin? İlk izlenimlerin genellikle doğru çıkar mı?
M.M: Altıncı hissim çok kuvvetlidir, hislerimde hemen hemen %80 doğru çıkarım, kalbi temiz bir insan olduğum için kolay kandırılacak bir izlenim versem de insanın hal ve davranışlarından hemen notunu verebilirim. İnsanlarla tanışırken ve samimi olurken dürüstlüğüne, samimiyetine ayrıca enerjisine bakarım. Kafa yapısı, vizyonu, yaptıkları, nelerden zevk alıp almadıkları benim kişilerle samimiyet derecemi belirliyor.

•D.Y: Bir bayanın zihin ve bedenen sana uygun olduğunu düşünmeni sağlayan özellikleri nelerdir? Aradığın olmazsa olmaz kriterlerin nelerdir?
M.M: Kafamda bir profil var, o profile girmeden bir bayan arkadaşın beni etkilemesi mümkün değildir. Bu özellikler çocukluğumdan beri benimle birlikte gelişti. Hemen açacak olursak; Sigara içmemesi, güzel oluşu (benim için güzellik; güzel gülmesi, aşırı makyaj yapmamasıdır), dişleri, fiziki duruşu, Yengeç ve terazi olmaması:), Spora yatkın oluşu, akıllı ve zeki olması, özgürlüğüne düşkün olması (bu da önemli ki ben özgürlüğe düşkün yapıda olduğumdan beni anlayabilmesi için önemlidir), boyu ve giyim tarzının ağırlıklı spor olması, hayat bakışlarımızın benzer olması. Başlıca aradıklarım bunlar ama nerede :)

•D.Y: Aşık olunca nasıl biri olursun?
M.M: Hayatımda aşk dediğimiz duyguyu maksimum iki kere yaşadığımı söyleyebilirim, eğer aşık olursam gözümde tüm karşı cinsler değerini kaybeder ve tek kişi odaklı olurum, gözüm sadece aşık olduğum kişiyi görür ve kesinlikle sadık bir kişiye dönüşürüm ama eğer aşık değilsem %100 bir Koç erkeği nasılsa o şekilde hareket eden bir kişi olurum. :)Ama heyecanımı da kolay kaybedebilirim, aşık olduğum kişi yanlış ve yersiz hareketleri ile kısa sürede benim için sıradan bir kişiye dönüşebildiğini de söyleyebilirim.

•D.Y: Ruhen ve bedenen uyum sağladığın ve fiziğini çok beğenerek evlendiğin eşin bir gün obezite problemi yaşar ve bu süreç uzun sürerse bulunduğun durum ilişkine ve partnerine bakışında neleri değiştirirdi?
M.M: Kesinlikle yapamam. Onu eski haline döndürmek için her yolu denerim. Eğer kararlı olur ve gayret gösterirse onunla sonuna kadar giderim. Ama kendini zorlamıyorsa ve bu durumu kabullendiğini görürsem yollarımızı ayırmamız gerektiğini söylemek zorunda kalırdım. Tabii ki bu durum sağlık sorunları dışındaki durumlarda geçerli. Evlendiğim, sevdiğim kişi sağlık sorunları nedeni ile kilo alıp, kendi elinde olmayan bir durumun içinde bulunuyorsa her zaman yanında ve destekçisi olacağım bilinmelidir. Evlilik iyi ve kötü günde birbirinin yanında olmaktır. Çünkü iyi bir fiziğe sahip olmam sağlık sorunu yaşayarak benim de obezite ile karşı karşıya gelmeyeceğim anlamına gelmez. Bu durumun kimsenin elinde olmadığı bilinmeli ve ona göre hareket edilmelidir.

meterrr2

•D.Y: O güçlü kasların arkasında saklı yaramaz bir çocuk görüyorum. O çocuğu en çok mutlu eden ve en çok kıran ne oldu?
M.M: Beni en çok mutlu eden; insanların yaptıklarımla gurur duyabileceği bir yerde olabilmem ve geçmişe geleceğe bu hayattan göç edince geride olumlu şeyler bırakabilmem, ileride geriye baktığımda geçtiğim yerlerde iz bırakabilmem, böylece inanların saygısıyla, sevgisini kazanabilmek beni en mutlu eden şeylerden biri. Mutsuz eden şey ise; hak etmediğim şekilde bana davranılması denebilir ki buna hiçbir tahammülüm olamaz, acayip şekilde değişiyor ve istemediğim bir kişiye dönüşüyorum. Agresif olup, insanları kırabilirim. Çünkü eğer bana yapılan olumsuz, yersiz davranışları kabul edeceğim bir neden yoksa bunu hazmetmem imkansızdır, bu beni oldukça sinirlendirir ve mutsuz da edebilir.

•D.Y: Bundan 10 sene sonra Meter Mevsimler’i nasıl bir yerde hayal ediyorsun? İleriye dönük projelerinden biraz bahseder misin?
M.M: Valla kendimi pimi çekilmiş bir el bombası gibi görüyorum, her an patlayabilirim. Nerede, nasıl olacak bilmiyorum ama yaşımı göstermemeyi iyi bir avantaj olarak görüyorum ki bu bana zaman kazandırıyor. Kırılma noktası her an olabilir ve olduğu zaman da hazır olmam gerektiğini biliyorum. Kafamda birçok proje var; Girne Amerikan Üniversitesi’nde fitness akademisyeni olmaktan, yurtdışı kariyer ve kitlemi artırmak gibi. İnanın hayallerim öylesine büyük ki şuan anlatmak için çok erken olsa da bunlara dünden daha yakın olduğumu söylemek yanlış olmaz.

•D.Y: Hayatına şöyle bir bakınca zorlu ama bir o kadar da keyif aldığın bir yol seçmişsin kendine, son olarak buradan bu yolda yürümek isteyen okurlarımıza ne söylemek istersin?
M.M: Hayatta hiçbir şey imkansız değildir. Örneğin; ben bu spora başlarken kendi alanımda yine o dönemde Lazar Angelov dünyadaki en üst seviyedeki sporcuların başında idi, onu izleyerek, duyarak ilerlemeye başladım, kaldı ki kendisi bugün 5M gibi bir kitleye hakim. Şimdi bu gibi kişiler benim arkadaşlarım oldu, demek ki onların da dikkatini çekebilecek düzeye ulaştım. Benim yaşadığım ülke 200 bin nüfusu bile olmayan bir yer, böyle bir ülkeden bu kadar kısa sürede hem Türkiye’de bu işi yapan en iyi fitness sporcularından biri konumuna gelebilmek, hem de dünyada dikkat çekebilecek bir seviyeye ulaşabilmeyi başarmak benim bunu başarabileceğime inanmamla doğrudan ilgilidir. Ne kadar inanabilirseniz o kadar ilerleyebilirsiniz.

Son olarak her zaman söylediğim gibi:
“Hayallerinizi öylesine büyük kurun ki onları gerçekleştirmek için ömrünüzü feda etmenize değsin. Çünkü ya gerçek olsaydı diye düşünmek onları gerçekleştirmeyi denememekten daha kötüdür.”

Röportaj: Didem YILMAZ

Banner Bottom

Hiç resim yok
?>